HOŞ GELDİNİZ




Deising By_MaNYaq
 







Taştan Kalp

Kayan her yıldızda bir dilek tutup, sana sorular soruyorum uçsuz bucaksız sahilde dinliyor musun?

Siyah gecelerde, beyaz eserler yontmaya mahkûm bir heykeltıraş için hangisi daha zor sence?

Kalpleri taşa çevirmek mi, taştan kalpler yontmak mı yoksa?

İncitip, incitildikçe mi törpüleniyor içimizdeki duvarlar?

Rüzgârın dağlara kafa tuttuğu gibi, başkaldırabilmek mümkün mü kaybolup giden zamana?

Usul usul taşları yalayan dalgalar nasıl şekil veriyor, sahile bekçilik eden o koskoca kayalara?

Bunca sevgime rağmen, senin kalbine yerleşen taş neden yumuşamıyor hala?
Ruhun bir kayadan sert olabilir mi senin?

Şekillendirebilmek için duygularını, sahile vuran dalgalardan daha mı tuzlu olmalı, damla damla dökülen gözyaşlarım?

Aşk denen yapının harcı, gözyaşıyla karıldığında mı sağlamlaşıyor, ne dersin?

Her adımda bir dilek tutup, dalgalarla sana sorular gönderiyorum uçsuz bucaksız sahilde, duyuyor musun?

Sonra küçük bir kız çocuğu çıkageliyor ansızın, eteğinde biriktirdiği cevaplarıyla…

Güneş gibi aydınlık, ışıldayan gözleri… Sanki sana dair cevaplar veriyor.
Dizerken önüme, sevinçle sahiplendiği kalpli taşları, her birinin ayrı ayrı hikâyesini anlatıyor bana, nerelerden topladığını açıklıyor… Renklerinden çıkardığı çocukça anlamlar yüklüyor, paylaşmanın sevincini taşıyan küçük kalbine…

"Kalpli taşlar koleksiyonumu görmek ister misin?" diyor heyecanla…

Benim de taştan kalpler koleksiyonum var küçük kız… Her biri farklı rüzgârla törpülenmiş, hepsi başka gözyaşlarıyla almış mağrur şeklini, anlatsam anlar mısın?

Yağmurlu sokaklarında bu şehrin; sokak lambasının cılız ışığıyla aydınlanan kaldırımlardan kopardığım…

Uzayıp giden sararmış dolmuş kuyruklarında, su birikintilerinden sakındığım…
Görkemli ışıkları sönünce; yapayalnız kalan, karanlık sahne arkalarından topladığım, küçük kalplerim var ceplerimde…

Şimdi ilahi bir cevap gibi kalbimde yer buluyor bana yönelttiğin her soru…

Ne tuhaf bir cevapsın küçüğüm, sorduğum onca saçma soru için, ne inanılmaz bir cevapsın kendi gerçekliğine…

Küçük bir kız çocuğuna çok mu büyük gelir bu gerçekler, o gerçekler ki büyüdükçe üzerine gelecekler…

"Taş"tan kalplerle mutlu olabilmek "çocukluğa" verilmiş bir armağan, senin de sevdiğin kalpler bir gün teker teker renkli taşlara dönüşecekler…

Ne zaman öğretildi bize böyle zalim oyunlar oynamak, daha dün oynarken güneşli sahillerde, hangi bulut kapadı aydınlığımızı…

Ne zaman büyüdüm ben bu kadar bilmiyorum…
Elimden kayıp gidenlerin değerini kaybettikten sonra anlamak hangi nezaket kuralının bir parçası…

Düşünsem hatırlayabilir miyim, ne zaman devrildi üzerine sabırla figürler eklediğim kumdan kaleler?
Kim üzerine basıp geçti, emeklerimin?

Yağmurlu kaldırımlardan özenle toplayıp, sırça köşklere yerleştirdiğim kaç taş kalp kaldı elimde şimdi…

Her adımda bir dilek tutup, sevgimle şekillendirdiğim tüm kalpleri denize atıyorum şimdi…

Sahilde, ismini yazdığım kumları dalgalar yalıyor, önce ismini, sonra seni siliyor…

Sana sitemler gönderiyorum hırçın dalgalarla, duyuyor dinlemiyorsun…

Her adımda bir dilek tutup, dalgalarla sana sorular gönderiyorum uçsuz bucaksız sahilde, sen cevap vermiyorsun!

Artık vazgeçiyorum sahilde kalpli taşlar toplamaktan, denize dökülüyor eteğimde biriktirdiğim masallar"…

Sen sırça köşkünde otururken en mağrur halinle, bir kalp eriyor gözlerinin önünde görüyor, bakmıyorsun



Eğer seni sevdiğini söyleyen biri yalan
söylemişse yürüyüp git. Sevenin yalana ihtiyacı yoktur çünkü.

Eğer seni seven biri,
sevgisini kıskançlığına neden göstererek hayatını zorlaştırıyorsa yürü git.

Eğer seni
seven biri bu sevgisini şartlara baglamışsa yürü git.Sevgide şart yoktur çünkü.

Eğer
seni seven biri, seni seviyorum çünkü sen benim için şunları yaptın diyorsa yine yürü git.
Sevginin çünkülere ihtiyacı yoktur çünkü.Seni sevenler sadece sen oldugun için sevsin.

Eğer seni seven biri, bir zamanlar hiç sorun yapmadığı özelliklerin hakkında eleştiriye
başlamışsa yürü git. O seni oldugun gibi sevmemiştir çünkü.

Eğer seni seven biri,
dost çevrenden hobilerinden, hayallerinden kopartmaya çalışıyorsa yürü git. O seni küçülterek
cebine koymaya çalışan zavallı bir bencildir çünkü.

Eğer seni seven biri sana hayat
alanı çizmeye kalkıyorsa yürü git. Çünkü o alanı belirlemek sadece sana ait bir haktır.

Eğer seni seven biri, sıradan bir tartışmanızda bile ağzını bozuyorsa yürü git. Seven biri
koşullar ne kadar çetin olursa olsun kıyamayandır çünkü. (sonraki adımda dayak da yersin)

Eğer seni seven biri kişiliğinden kaynaklanan hatalar yaptığında intikam yeminleri
ediyorsa yürü git. Hataya intikamla yanıt verilmez çünkü.

Bir ilişkiyi yürütmek zor
degildir aslında. O ilişkiyi iyi okursan eğer.! 




 

cursor
TÜRKİYE CANIM FEDA

Ev Arkadaşları

 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!

http://www.evarkileri.tr.gg

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol